MELO ~Galatasaray:2-Gençlerbirliği:0


Bu sezon kayıtsız şartsız her maç oynadığı/oynamaya çalıştığı hücum futboluyla özdeşleşen Gençlerbirliği takımı, FB maçında yaşadığı şokun ardından dün akşam ilk kez tam bir savunma takımı olarak sahaya çıktı. Özellikle ilk yarı düşüncelerinde başarılı oldular ve hiç pozisyon vermeyip üzerine bir de Tum'un iyi kontrol edemediği o önemli pozisyonu buldular. Kağıt üzerinde Fuat hocanın bu tercihi doğru gözükmesine rağmen maçı izleyen herkes 2. yarı Galatasaray gollerinin geleceğinden emindi. Karakterinde topu bu derece rakibe teslim etmek olmayan Gençlerbirliği, genleriyle oynanmış bir deney ürünü gibi eriyip gitti. Hala kuvvetli bir play-off adayılar ama maalesef aynen Sivasspor gibi onlar da "şimdilik" GS ve FB 'ye hafif geldiklerini son 1 ay oynanan 4 maç ile gösterdiler.

---

Maçtan sonra Lig tv de Şansal Büyüka ve Mustafa Doğan, bu Tum nasıl bu kadar gol atmış hayret, adamda hiç bir şey yok minvalinde bir konuşma yaptılar. Tek maçlık performansla futbolcu değerlendirmek, oyuncu özelliklerini gözardı ederek uçan kuşa koşmuyor diye, koşan aslana uçmuyor diye kızmak vs.vs... Kısaca komikti.

---

Riera son haftalarda sonradan girip hep iyi oynadığı maçların ardından, beklendiği gibi formsuz Emre'den formayı kaptı ama ilk 11 çıktığı tüm maçlardaki gibi yine kötü oynadı.
Benim fikrime göre sonradan girdiği maçlarda, nasılsa artık maçı tamamlayacağım garanti diye düşünerek rahat oynuyor ve yeteneğini sergileyebiliyor ama ilk 11 başladığında stresi kaldıramıyor.

---

Engin uzun zaman sonra dün ilk kez oldukça kötüydü ama yine de maçı çözen ilk golün asisti ondan geldi. Yaratıcı oyuncuların kötü oynarken bile sonuca etki etmeleri önemli.

---

Felipe Melo'nun 13m€ bonservisi var. 29 yaşındaki bir ön liberoya bu kadar para verilmez diyordum hep ama 8-9m€ civarına düştükten sonra kesinlikle alınmalı. Adam her yerde bas bas Juventus'a dönmeyeceğim diye bağırıp duruyor, fiyat kırmaya mecburlar. Bu takımın yarısından fazlası Selçuk-Melo ikilisi. Bu düzeni bozmaya cesaret edemiyorum.

---

Hagi'den sonra doğru düzgün frikik golü izleyememiştik. CV 'sinde iyi frikik kullanır yazan çok isim geldi geçti Sergen, Revivo, Lincoln, Misimoviç, Elano gibi.. Antremanda attılar mı bilmem ama ben maçlarda birşey görmedim. Selçuk sadece attıklarıyla değil, kaçırdığı vuruşlardaki becerisiyle de insanı şaşırtacak derecede başarılı. Hemen hepsinde barajı aşıyor, ya kaleci zar zor çıkarıyor ya da top santimetrelerle direği yalıyor.

---

Sarı kart sınırındaki 4 futbolcunun da 11 başlaması ve hiçbirinin cezalı duruma düşmemesi, başkaları gibi mini çakal 'lığa başvurmadan işini görmesi 3 puandan daha değerli.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FELİPE MELO RÖPORTAJI

Djiehoua: Futbol Canavarı

HAYATIMIN FİLMLERİ #41.Ip Man#

HAYATIMIN FİLMLERİ #46.The Pianist#

Şampiyonlar Ligi 3.torba aşkına

Transferdeki akıl durgunluğunun son adımı: Engin Baytar

HAYATIMIN FİLMLERİ #30.Rain Man#

35'lik Cris ve Cruzeiro 2003

HAYATIMIN FİLMLERİ #31.Old Boy#

SPOR TARİHİNİN EN BÜYÜK 10 AYARI