Galatasaray:3 - Elazığspor:1


Yaklaşık 2 aydır işim nedeniyle İtalya'daydım ve bloga pek zaman ayıramadım. Daha sonra vakit buldukça oralardan da (Torino, Floransa vs.) bahsetmeye çalışacağım ama şimdi dünkü maç..

Drogba transferine başlarda pek sıcak bakmıyordum, defans hattındaki Semih-Gökhan-Dany 'e nazaran forvet hattında çok daha yetkin (Burak-Elmander-Umut) bir üçlü varken, tercihin oraya 35 yaşındaki dördüncü bir santrafor (ki bu bizim jenerasyonun izlediği dünyanın en büyük santraforlarından biri bile olsa) olması pek içime sinmemişti. Fakat Drogba daha geldiği ilk günden itibaren endişelerimin ne kadar yersiz olduğuna beni inandırdı. Onun varlığı sadece forvet hattına yapılmış bir takviye değil, o komple takımın havasını ve oyun sistematiğini değiştirdi. Umarım seneye de bu güzel adamı ülkemizde doya doya izlemeye devam ederiz.

İkinci değinmek istediğim isim de Melo. Son 1.5 aydır inanılmaz oynuyor, hatta bu haliyle geçen yılki performansını da geçti diyebilirim. Dün kaç top çaldı bilmiyorum ama sezon rekoru olabilir. Fiziği şuan mükemmel seviyede ve onun tipindeki bir oyuncu böyle olduğunda değerli oluyor ancak. Sene başından beri fiziğini toparlayamadığı için ona kızanlar çok haklı.. Galatasaray eğer bu sene onun bonservisini alacaksa kesinlikle yaz tatilinden dönüş süresi ve tatildeki antrenman programı ile ilgili özel bir madde koymalı :)

Dünkü maçta Drogba ve Melo'dan sonra ayrıca konuşulmayı hakeden son futbolcu da Hamit. Yıllar sonra ilk kez sürekli oynadığı için ara ara onun kalitesinden beklenmeyecek basit hatalar yapmaya devam etsede her maç gösterişten uzak ve çok yararlı oynuyor. 

Ve şampiyonluk yolunda son 4 maç..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FELİPE MELO RÖPORTAJI

Djiehoua: Futbol Canavarı

HAYATIMIN FİLMLERİ #41.Ip Man#

HAYATIMIN FİLMLERİ #46.The Pianist#

Şampiyonlar Ligi 3.torba aşkına

Transferdeki akıl durgunluğunun son adımı: Engin Baytar

HAYATIMIN FİLMLERİ #30.Rain Man#

35'lik Cris ve Cruzeiro 2003

HAYATIMIN FİLMLERİ #31.Old Boy#

SPOR TARİHİNİN EN BÜYÜK 10 AYARI