KİM ŞAMPİYON OLUR?

 
Bana göre ligin en iyi takımı ile başlamak istedim. Beşiktaş iyi oynadığında diğer tüm rakiplerinden açık ara daha iyi oynuyor ve de ligin en geniş, rotasyonu en kaliteli kadrosuna sahip. Buna rağmen geçtiğimiz 2 sezonun aksine bu sene özellikle deplasmanlarda zorlanmaya başladı. Zaten yaşlı olan takım daha da yaşlandı ve bazı bireysel düşük performanslar bu kötü gidişte belirleyici oldu. Bana göre en önemli nedenlerden biri Oğuzhan'ın çok kötü bir sezon geçiriyor olması. Önceki iki sezonu bu kadar iyi geçirmesine rağmen bir türlü fiziksel olarak kuvvetlenemedi. Tolgay'ın bu sene Oğuzhan'dan yeterli süreyi almadığını düşünüyorum. 

Talisca müthiş bir silah ama hem maç seçiyor, hem de iyi oynadığı maçta bile konsantrasyon kayıpları yaşıyor. Bazen oynuyor bazen sadece izliyor. Yine sezonun kalanında tek başına en az 2-3 maç daha kazandırabileceğini tahmin etmek zor değil. Quaresma çok fazla top kullanıyor ve topları da genelde çizgiden ayrılmadan sürebildiği kadar sürüp içeri doldurmak şeklinde kullanıyor. Bir yerde okumuştum ilk yarı kullandığı 600 topun yarısında (!) top kaybı yapmış. Bu inanılmaz bir istatistik. Eskiden bildiğimiz Quaresma gibi maç içinde 5 dk. oynayıp 15dk uyumuyor, maçın hep içinde ama hiç basit oynamıyor. Her topu ceza sahasına doldurmak istiyor, buna rağmen gol+asist sayısına bakıldığında durumu içler acısı. Son olarak da müthiş bir ilk yarı geçiren Babel ikinci yarıya kötü başladı. Saydığım bu bireysel performanslar bir araya geldiğinde de bazı şeyler yolunda gitmedi..

Cenk'in ayrılığı tabi ki önemli bir güç kaybı oldu ama özellik olarak alakaları olmasa da Love transferi ile boşluğunu doldurdular diye düşünebiliriz. Cenk gibi duvar olamaz, pas yapamaz, top tutamaz ama en az onun kadar bitirici, çok daha hızlı ve fırsatçı bir oyuncu. Negredo da yeterli yedeklemeyi yapacak ve santraforda sorun yaşanacağını tahmin etmiyorum. Aynı şeyi defans hattı için de söyleyebiliriz kaliteli ve sağlam bir defans hatları var. 

Önümüzdeki sene Gökhan Gönül'ü yedeğe çekecek iyi bir sağ bek, Quaresma'nın yerine iyi bir sağ açık, Medel/Atiba kalıcı değişikliği ve (Talisca'nın bonservisi alınması imkansız göründüğünden) kaliteli 10 numara transferi şart görünüyor. 

Ligin en iyi takımı olmasına rağmen şampiyonluk yarışında çok geride kaldı ve buradan gelip şampiyon olma ihtimalini zor görüyorum. Daha Bayern Münih maçları nasıl atlatılır konuşmadık bile.. Şampiyonluk şansları bence %20.   

 
 

İlk 4 içerisinde en dar kadroda sırada.. Ayrıca hocası da diğer üçünün aksine çok daha defansif top oynatan, takıntılı bir hoca. Yani çok karamsar bir tablo ile başlıyoruz. Son dönemde Türkiye liginde defansif anlayışla şampiyonluğa ulaşan hoca sayısı iki (!) ama bunu başaranlardan biri de yine kendisi (diğeri Lucescu).

Ozan'a ihtiyacı olduğunu ve bu kadar kolay harcamaması gerektiğini düşünüyorum. Josef-Mehmet ikilisinden eski hocalar gibi o da vazgeçemedi ama bu durumda önündeki üçlüye bu ikiliden sıfır destek geliyor. İki tane tek yönlü ama işini yapan ön liberosu var, üçüncü yok.

Giuliano takımın yarısıydı ve ciddi sakatlığı herşeyi berbat etti. Giuliano yokken tek iş yapabilecek oyuncusu Valbuena ve hoca onu diğerleri kadar koşmuyor veya diğerlerinden fazla top kaybediyor (bu çok doğal değil mi?) diye oynatmıyor. Forvetlerinin hiçbiri yeterli değil. Üç tane vasat üstü stoperi var ama dördüncü stoper hiç yok.

Aykut hoca bu kadroyla, hem de Fatih Terim ve Şenol Güneş'le yarıştığı sezonu bu futbolla şampiyon bitirebilirse bence Alex'in heykelinin yanına onun da heykelini dikebilirler. Şampiyonluk şansları maksimum %5.




Ndiaye'nin gidişi çok çok kötü oldu. Orta saha dinamizmini tek başına ayarlıyordu, takım müthiş bir güç kaybetti. Adam kulübün satış rekorunu kırarak gitti ama bu sene şampiyonluk kaçar ise bu yüzden kaçacak. Üzerine bir de uzun süreli olarak Fernando sakatlanınca birden koca orta saha Selçuk-Tolga-Donk rotasyonuna kaldı. Açık ara son şans verilmesi gereken isim Donk olduğu halde, hoca ilk etapta Selçuk'u 2. plana attı. Bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum. Donk'un mental zaaflarını iyi anlamamış hocaları çok yanıltabiliyor. Müthiş bir fiziği ve yumuşak ayakları var fakat vurdumduymazlığı yüzünden bunların hiçbir anlamı olmuyor. Hoca bir an önce Selçuk-Tolga-Belhanda orta üçlüsünü kurup Feghouli'yi kanada, Yasin'i de yanındaki koltuklara almalı.  

Devre arasına girildiğinde bu iki kayıp da hesapta yoktu ve tek ciddi sıkıntı sol bekte görünüyordu. Linnes orda oynadığında defansta işini yapıyordu ama hücumda hiç ama hiç yoktu. Lato alındı ve şu ana dek Tarık'tan çok farklı olmayan berbat bir performans sergiledi (özellikle Osmanlıspor maçı Galatasaray tarihinin en kötü sol bek performanslarından biri olabilir). Maddi durum ortada, iyi bir oyuncu alınamadı ve apar topar son anda Nagatomo geldi. Benim için tamamen kapalı bir kutu. Geldiği takım Inter ve bu insana bir dereceye kadar umut veriyor. Zaten futbol topunu yanındaki arkadaşına verebiliyor ve koşarken topa vurabiliyor ise Lato'dan daha iyi oynayacağı kesin.

Şu ana kadar beni en çok şaşırtan Garry oldu, beklediğinden çok daha iyi oynuyor. "Çakma Bruma" benzetmem hala geçerli ama en azından iyi mücadele ediyor ve her an bir tehlike yaratma tehdidi var. Çok top kaybetmesi kaçınılmaz handikabı..

Belhanda benim için hala soru işareti. 16-17 maç izleyip hakkında kesin bir karar veremediğim başka bir oyuncu hatırlamıyorum. Stil olarak biraz Elano'yu andırıyor ne tam 10 numara, ne tam 8. Sezon sonunda kendisini ya kahraman ya çöp olarak anacağız ortası yok. Bu arada Sneijder'ın arkasından ağıt yakan arkadaşlar sonunda Sneijder'ın aslında futbolu çoktan bırakmış olduğunu geç de olsa gördüler. O yüzden kesinlikle Belhanda ile kıyaslanamaz. 

Mariano iyi bir futolcu ve Galasataray'ın işini görüyor, topun değerini bilişi ve kondüsyonu ile ben de beğeniyorum ama Eboue'nin ilk sezonu ile kıyaslayanları Allah çarpar, böyle kıyaslara gerek yok, Mariano zaten işini yapıyor.
Benim şampiyonluk favorim Galatasaray. %40.



 
Şampiyonluk yolunda 2. favorim de Başakşehir ve bence şansı şu an %35. Adebayor ligin en iyi santraforu. Sadece attıkları ile değil topu saklaması ve iyi bir pas opsiyonu olması ile komple takımı oynatıyor, bu açıdan Cenk'in üst versiyonu gibi.
 
Visca ligin en iyi açık performansını sergiliyor. Arda'nın bu sezon kayda değer bir katkı yapabileceğini sanmıyorum ama kulübede oturması bile maçın gidişatına göre yarım saatlik bir silah. Clichy, Adriano ile ligin en iyi iki sol bekinden biri. Emre bu yaşından hala ligin en iyi orta sahası.Yine Epureanu ligin bence en iyi stoperlerinden. Yani kadro olarak 3 büyüklerden hiçbir farkları yok. Elia sakatlanmasa bir kaç puan daha fazlaları olabilirdi hatta ama rakiplerine oranla çok daha az sakatlık belasıyla uğraştılar, bu yüzden ağlayacak durumda değiller.
 
Abdullah Avcı'nın elinde çok büyük bir fırsat var. Bu sene şampiyon olup tarihe geçebilir ve bunu çok istediğini sezon başından beri gösteriyor.
 
Bakalım sezon sonunda bizi neler bekliyor...  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FELİPE MELO RÖPORTAJI

Djiehoua: Futbol Canavarı

HAYATIMIN FİLMLERİ #41.Ip Man#

HAYATIMIN FİLMLERİ #46.The Pianist#

Şampiyonlar Ligi 3.torba aşkına

Transferdeki akıl durgunluğunun son adımı: Engin Baytar

HAYATIMIN FİLMLERİ #30.Rain Man#

35'lik Cris ve Cruzeiro 2003

HAYATIMIN FİLMLERİ #31.Old Boy#

SPOR TARİHİNİN EN BÜYÜK 10 AYARI